Hemşire Talepleri Meclise Taşındı

Hemşire Talepleri Meclise Taşındı
MHP MYK Üyesi ve Antalya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul Hemşirelerin Problemleri ve Mağduriyetlerini dile getirdi.
Selim Yurdakul; “Genç ve eğitimli Türk gençlerinin işsiz geçirdiği her bir gün Türk Milletinin geleceğinden çalınmaktadır. Bu kaybın durdurulması için Türk gençlerinin eğitime katılımları sağlanmalı ve akabinde eğitimli Türk gençlerinin istihdamını sağlayacak programlar devreye alınmalıdır. Özellikle Türk Sağlık Sisteminin en önemli unsurlarından biri olan sağlık personelinin eğitimi için bir seferberlik ilan edilmeli ve her bir personel en üst düzeyde eğitim seviyesine ulaştırılmalıdır ancak AKP hükümetlerinin yanlış politikalarının sonucunda sağlık meslek lisesi mezunu hemşireler, diğer bir deyişle orta öğretim hemşireler yüksek öğretimden mahrum bırakılmışlardır. Lise eğitimleri sırasında üniversite sınavlarına yönelik yeterli eğitim alma imkanı sağlanmayan hemşirelere bir de kamu atamalarında hakkaniyet ölçüsünde kontenjan ayrılmaması, AKP hükümetlerinin sağlık ve eğitim alanındaki yanlış politikalarının sorgulanmasını zorunlu kılmaktadır. İyiye ve doğruya ulaşmak için idareciler, mağdur vatandaşların sorunlarına ve siyasi partilerin görüşlerine daha duyarlı olmalıdır” dedi.
110 BİN HEMŞİRE MERAKLA BEKLİYOR
Sağlık Bakanına yönelttiği sorularla ortaöğretim hemşirelerin mağduriyetlerini açıklayan MHP’li Yurdakul, sağlık alanında yapacağı alımlarda ön lisans ve lisans mezunlarına öncelik tanıyacağını ve bu yolla sağlıkta kaliteyi artırmayı planladığını ifade eden hükümete, bu hedefi gerçekleştirebilmek için 110 bin kadar orta öğretim mezunu hemşirenin yükseköğretime katılabilmesi için fırsat ve kolaylıklar tanınması ya da kamu sağlık hizmetlerinde yer alma arzularını gerçekleştirebilmesi için harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.
ÖNCE TEŞVİK ETTİLER ŞİMDİ ORTADA BIRAKTILAR
Yaptığı basın açıklamasında AKP hükümetinin, özel sağlık meslek liselerini teşvik ettiğini hatırlatan Yurdakul; “Yüksek meblağlarla özel sağlık meslek liselerinde okuyanların ve mezun olanların aldıkları meslek amaçlı eğitim programı, bu kardeşlerimizin üniversite sınavlarında başarılı olmalarına yetmiyor. Bu nedenle bugün işsizlikle mücadele etmek zorunda kalan sağlık personelinin ve onları bin bir emekle ve hatta borçla bu okullara gönderen ailelerinin mağduriyetleri çok büyük. Oysa AKP bir dönem özel sağlık meslek liselerini destekleyerek aileleri ve çocukları çoğu zaman meslek garantisi imalarıyla bu okullara yönlendirdi. Tüm bunlardan sonra bugün itibariyle kamu yaptığı hemşire alımlarında buradan mezun olanları görmezden geliyor. Tabiki yüksek öğrenim mezunu hemşireler sağlık hizmetlerinde kalite artışını sağlar ancak AKP hükümeti mağdur ettiği ortaöğretim hemşireleri ve ailelerinin mağduriyetlerini gidermelidir” dedi.
ak parti iktidarında askere kaç defa,hakim savcılara
kaçdefa,öğretmenlere,emniyete kaç defa zam yapıldı özlük haklarında nice
iyleştirmeler yapıldı biz yardımcı sağlık çalışanlarına gelince zınnık
yok nedir bu düşmanlık anlamış değiliz oy potansiyelinin çoğu saglıkta
yapılan iyileştimelerden sağlıkta memnuniyetten alan bu hükümet saglıkta
dönüşümün temel taşı olan saglık çalışanlarını neden hiç düşünmüyor bu
adalet midir hak mıdır.kamu çalışanlar arasında en düşük maaşı alan
bizleriz bunun yanında en çok sorumluluğu olan bizleriz herseyin başı
saglıktır saglıksızkimse bir iş yapamaz bizler tedavi eden şifa dağıtan
elleriz (hemşire,ebe,saglık memurları)
bizler
yazıyla materyallaerle çalışmıyoruz insan odaklı can odaklı çalışıyoruz
ıfak bir hata yapınca cana,yada sakat kalır tedavi uzar malolur bunu
herkes bilir.diğer kurumlarda evraklar uğraş şöfor ol memur daha iyi hiç
bir sorumluğun yok. bunun bir önemi olmalıdır.ve bizler devlete
milyonlarca para kazandırıyoruz bir hastane aylık 5 milyon kaznıyorsa
bunun yarısını devlete hazineye gidiyor diğer kurumlarda böyle birsey
varmıdır yoktur hepsi cepten devletten alıyor bizler kazandığımız halde
para alamıyoruz.devletin bizlere zam yapmasınada gerek yok
kazandığımızdan biraz verse yeter.sendika ne yapar bakanlık ne yapar
ağırlığını koyacak sesimizi duyuracak hakkımızı savunacak kimseler
yoktur biz saglık çalışanlarıdan başka .YUKARILAR CUMHUR BAŞKANLIPI
OLSUN,BAŞBAKANLIK OLSUN AKİM OLSUN,SAGLIK BAKANIMIZ OLSUN SORUNLARIMIZ
ULAŞTIRILMIYOR HERSEY TOZPEMPE BİLİNİYOR YANİ HABERDAR DEĞİLLLER ÇÜNKÜ
BİLGİ AKTARIMI YOK KİMİLERİNCE SAGLIK PERSONELİ ÇOK MUTLU
GÖSTERİLİNİYOR.ASIL YUKARILARA YAZMAK ULAŞMAK LAZIM. Hemşire,sağlıkçı
parçası mıydım yani?
Birçok bebek dünyaya geldiklerinde ilk nefeslerini benim kucağımda aldı. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Ölmek üzere olan birçok hastanın son vakitlerini iyi geçirmeleri için
başlarında bekleyip sohbet ettim. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Çocuğunu kaybeden aileleri teselli etmek için onlara sarıldım. Yine de bir hemşire,saglıkçı parçasıyım.
Acilde birçok hastaya kalp masajı yaparak hayata döndürdüm. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Doktorların her işini yapıyorum. Onların eli, gözü, kulağıyım. Ancak yine de bir hemşire parçasıyım.
Yeni doğduğunda karaciğerleri gelişmemiş olup düzgünce nefes alamayan
bebeklerin sorununu anlayabiliyorum. Yine de bir hemşire parçasıyım.
İşe yeni başlayan hemşirelere ve stajyerlere işi öğretiyorum. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Hastaları kurtarabilmek için Noel?i, çocuklarımın doğum gününü, okul aktivitelerini kaçırıyorum. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Kan alabiliyorum ve kişinin kolunu delik deşik etmeden yapıyorum bunu. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Kalbi duran bebeklere yaptığım acil müdahalelerle bebekleri hayata döndürebiliyorum. Yine de bir hemşire parçasıyım.
Çocuğunuzun
yaşaması için verilmesi gereken adrenalin ve amiodoron dozajını
biliyorum. Yine de bir hemşire parçasıyım.yoğun bakımda bir hemşireyim
bir saglıkçıyım sabaha kadar monitordan gözümü ayırmam, bir ameliyatda
doktorla beraber 5 ,6 saat ayakta ameliyatta bulunurum.vb ,vb ,vb
İnsanların hayatını kurtarabilecek ölçüde bilgi ve tecrübeye sahibim.
Eğer sadece bir hemşire,saglıkçı parçasıysam, bununla gurur duyuyorum!?
Hemşirelerin,saglık memurlarının yaptıkları zor ve yararlı işler hakkında insanları bilinçlendirmek yaymak için paylaşın
Sağlık bakanlığından ayrılmak istiyorum
yeter artık hiçbir kıymetin yok başka kurumda olsan..
artik çlişanlar arasinda da bi̇r fark bi̇r ayrim olmali ömrü boyunca
memuri̇yeti̇ buyunca bi̇r i̇şi̇ yapanla ,ne kadar servi̇s bi̇ri̇m varsa çalişan
her servi̇si̇n hastaliği tedavi̇si̇ni̇ yapan aci̇l,yoğun bakimlar,vb kisaca
ki̇m daha veri̇m li̇ ki̇m hastayla i̇lgi̇li̇ i̇se onun bi̇r farki olmali
di̇ğerleri̇nden hemşi̇re ni̇n saglik memurunun di̇ğer çalişanlardan tabi̇
üstün olmali bi̇r farki olmalı.
.ben
saglik memuruyum ben hemşi̇reyi̇m .saglik doktorsuz ,saglik memurusuz
,hemşi̇resi̇z olamaz bizler tedavi edenleriz şifa veren elleriz.
Ben hayat kurtardım be! Hayat!
Sırtımda hasta taşıdım
Elimde aşı çantası kapı kapı gezdim
Ailesinin bakmayıp kapının önüne attığı ana Babaları yeri geldi evimde misafir ettim!
Hastane çıkışında yakınlarını almaya gelmediler, arabamla 40 km uzaktaki evine götürdüm bir Başıma!
ilacı içen Hasta yüzüme kustu diye 3 kez göz ameliyatı oldum!
Ameliyatlı gözümle gidip su deposu denetledim dağ Bayır demeden
112 de çalıştım! Hekimsiz! Bir Başıma kaldığım günler oldu!
Bir ayda 20 tane 24 lük nöbet tutulur mu? Ben tuttum! Fazla mesai ücreti almadan!
Kaç Kişiyi döndürdüm hayata
Gece Yarısı kapıma dayanıp aman diyene koştum!
Yeri geldi kalacak yeri- parası olmayan hasta Yakınlarıyla maaşımı
paylaştım! Bir madde bağımlısı adam pompalı tüfeğiyle kapıma dayandı!
Yinede genelleme yapmadım herkes böyle diye….
Fakat
reçetesiz bir enjeksiyon yapmadım diye karalandım! Şikayet
edildim!
SİZLER GİBİ SICAK ODALARDA HEP HASTANELERDE GÖREV YAPMADIM HEP
SAHADAYDIM TERÖR SALDIRILARINDA,,DEPREMDE,SELDE,AFET OLAYLARINDA BİREBİR
HASTAYLA HASTA YAKINLARIYLA İLGİLENDİM .CANI SIKILAN AMİRLER CE
MOBİNGE MARUZ KALDIM O SERVİSTEN BU SERVİSE SÜRGÜN EDİLDİM SİZLER GİBİ
BEN LAB TEK BEN RÖNT TEK BEN ŞU TEK BENİM GÖREVİM DEĞİL BEN BİLMEM
DİYEMEDİM HEMŞİRESİSN YA SAGLIK MEMURUSUN YA HER İŞİ HER ŞEYİ BİLECEN
YANİ SİZ LERLE ELBET FARKIMIZ OLACAK BİZLER SAĞLIĞIN HERŞEYİYİZ SİZLER
GİBİ SADECE BİR İŞ YAPMAYIZ.
BAKANLIK,SAHİP ÇIKMAYAN SENDİKA.yaklaşık 40 yıldır özlük haklarında
hiçbir iyileştirme yapılmayan tek kurum çalışanları
Can güvenliğimiz yok,
Erken emekliliğimiz yok,
Şiddete maruz kalıyoruz,
Bayramlarda ailelerimizle olamıyoruz,
Nöbet tutuyoruz geceleri çocuklarımızla uyku uyuyamıyoruz,
Askerlikten muafiyetimiz yok,
Asker evimiz, polis evimiz, öğretmenevimiz yok,
Hiçbir yerde hiçbir mekânda sağlıkçıya indirim, kampanya yok,
Dolmuşlara ne polis gibi bedava ne öğretmen gibi indirimli binemiyoruz
En çok iş yükü olan hemşirelerin saglık memurlarının döner sermaye çarpanı
0,40 iken diyetisyen,eczacı aynıyat saymanı 0,70 ile çarpılıyor bu
adaletsizliğin giderilmesi lazımdır.Siz serviste yatarken yeri
geldiğinde altınızı alan,
Sürgüyü tutan,
Akmayan o ?mübarek serumu? akıtan,
Biz doktorların türlü tafralarına maruz kalan,
?Hayırsız çocuklarınız? hastaneye gelmediğinde sizi avutan,
Gün aşırı nöbetlerle,
Gün ışığını unutan,
O cefakâr ve vefakâr insanlardan bahsediyorum.
Bilmeyenler için söyleyim:
Onların,
Erkeğine de,
Kadınına da ?Hemşire? denir?
Aldıkları ücretler yaptıkları işin yanında hiçbir şeydir!
Tüm dünyanın el üstünde tuttuğu bu meslek sahipleri,
Nedense bizde hep ötelenir?
Sayıları çok az,
İş yükleri çok fazla olan,
Her boşlukta ne yazık ki ?tıkaç? olarak kullanılan;
Bu gerçek sağlık neferlerine biraz olsun nefes aldırmak gerekir?
Hemşirelikte reform şart,
Hemşirelikte iş tanımı şart,
Evdeki hasta çocuğu yerine,
Servisteki onlarca hasta çocukla ilgilenen,
Bu beyaz meleklere,
Hak ettikleri gelirin verilmesi ise,
Gerçekten şart!
sağlığın
temel taşı olan ,hastanelerin amelesi, en çok çalışanı, en çok
yıprananı olan saglık memurları toplum saglığı tek, hemşierlerin ve ebelerin diğer sağlık
çalışanlarından.( lab tek,röntgen tek,odyemetri tek,aneztezi
tek,patoloji tek,diyetisyen ,sosyal çalışmacı,psikolog,kısacası tüm
sağlık teknisyenleri ve çalışanları) ayrı tutulup ona göre maaşlarında
ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır
.hastalarla
,doktorlarla,hasta yakınlarıyla,idareyle ,hastanenin sorunlarıyla
uğraşan hemşireler ve sağlık memurlarıdır
.bir laboratuarda en az 30,40
kişi olur makine başında 3 er kişi çalışır herseyi makıne yapar tek
işleri tüpü makıneye koymaktır ve bilgisayara girmektir. hiçbir
hastayla hiçbir doktorla hiçbir hasta yakınlarıyla muhatap olmadan
kapalı kapılar ardında çalışırlar idare kontrol etmese işe gelip
gittikleri bile belli olmaz, yıpranmazlar keyif içinde böyle rahat
çalışnla bir hemşire bir tutulmamalı sadece kayıt giren bir işi teşorana
vermeli, özelleştirilmedir çoğu hastane özele vermiştir.
bir röntgen
bölümünde en az 20,30 kişi çalışır mesai saatinde kişi başı sadece ya 5
flim çekimi düşer yada 10 bununla bereber başka birseyler yapmazlar özel
olan tomografi olsun, mr ünitesi olsun gece gündüz çalışır hemde bu işi
3,4 kişi yürütür.bu kişilere başka bir iş yaptırmaya çalışsan başka
bir görevde görevlendirsen bu benim işim değil bu işi ben bilmem bu iş
benim görev ve çalışma sorumluluğumda değil değil çalışmazlar başka
rahat bir yer olursada idarede olsun geri hizmet olnca ben bilmem benim
görevim değil demezler.
ancak sağlık memuru olsun hemşire olsun her
türlü işi verir yapmayınca savunma isterler her türlü işe
görevlendirirler kapıcı ,düz memur,hizmetli sekreter ne görevi olursa
verirler ve çalışırlar.diğer teknisyenleri hiç konuşmıyorum bile
yorulmadan mesailerini yaparlar
.hemşireye saglık memuruna doktoru ayrı
kızar, hastası ayrı kızar, hasta yakanı ayrı döver insanlarla yüzgöz
olan hem bunlardır ençok yıpranan yorulandır ..ancak herkes aynı maaşı
alır bence özelleleştirilmelidir tüm birimler ,artık bir fark olmalı
yada çok çalışanla yıprananla bir tutulmamalıdır işyoğunluğuna göre
döner ve maaş verilmelidir.şimdi arkadaşlar kızacaklar ancak gerçek olan
budur artık bir fark olmalı çalışnla çalışmayanın bir farkı olmalıdır.
zaten iş yerindede ayrıdır kimse laboratuarda ne oluyor bilmez kapıları
kapalıdır ,bu tür örnekleri sizlerde çoğalta bilirsiniz.avrupada sağlık
çalışanları arasında en çok maaşı hemşire ve sağlık memuru alıyor
çünkü iş yükü çok fazla ve temel esas hastayla birebir
ilgilenmedir
.Ayrıca
her türlü doğal afetlerde, kazalarda,törer saldırılarında,aşılamalarda,
kısaca sahada bu personel görev yapar hep saglık memuru ve hemşireler
vardır.
bu yazıyı ve düşüncelerimi c
başkanlığına,başbakanlığa,bakanlığımıza,tkhk akim e,sbn gönderecem
.artık yeter 20 yıldır sağlıkta dönüşüm de en çok payı olan bizleriz en
çok çalışanı yıprananı ama ne özlük haklarımızda nede iş haklarımızda
hiçbir iyileştirme yapılmadı.bu ülkede tüm kurumlara iyileştirme yapıldı
öğretmenler,polisler,hakimler,askerler vb maalaesef bizlere hiçbirsey
yok.20 yıldır büyük bir çaba ile efor ile canla başla çalışıyoruz.artık
kende sağlık çalışanlarımız arasında da bir fark olmalı sağlık doktorsuz
hemşiresiz sağlık memursuz,ebesiz olmaz olamaz .siz meslektaşlarımda bu
konuda emek verip sesimizi duyuralım hani nerde hemşire si sağlık
memuru su ebe si bu kadar mıyız.idareciler kıymetini bilmez bu nasıl
iştir.
Performans dedik ama aslında uygulamada sadece hekimlerin
performansını ölçen bir uygulama bu. Hastanedeki hekimler muayene
ettikleri hasta sayısına ve ameliyat sayılarına oranla Döner Sermaye
ücreti alırken Hekim harici diğer çalışanlar Ebe, Hemşire Sağlık Memuru,
Röntgen Teknisyeni, Memur, Hizmetli azda çalışsalar çokta çalışsalar
ünvanlarına verilen katsayı oranında döner sermaye ücreti almaktalar.
Örneğin ayda 1000 poliklinik yapan bir güğüs hastalıkları uzmanı ayda
700 poliklinik yapan bir başka güğüs hastalıkları uzmanı doktordan
poliklinik sayısına oranla fazla döner sermaye ücreti alırken, farklı
birimlerde görevli hemşirelerden, günde 40 hastaya bakan, tedavisini ve
takibini yapanla günde 15 hasta ile ilgilenen hemşire maalesef aynı
sabit katsayı olan (0,40) oranında yani aynı döner sermaye ücreti
almakta. hekimlerde sabit gelirinin bile çok üzerinde miktarlarda ek
ödeme dağıtıldığından, kıyasıya rekabet, adaletsizlikler ve dolayısıyla
da huzursuzluk baş göstermeye başlamıştır. hekimler diğer hekimlerin,
hemşireler hekimlerin, yardımcı hizmetler kadrosunda çalışanlar
hemşirelerin cebine bakar hale gelmiştir.
Döner sermaye ek ödemesi hiç adil değil. Doktorların kendi
aralarındaki dağılım adil değil. Tabip dışı personel zaten sabitten
başka alamıyor, alsa da çok yetersiz. Tüm sağlık personeli ciddi
haksızlığa uğruyor. Hekimlerin döner sermayeden aldıkları payla diğer
sağlık çalışanlarının aldıkları pay arasında uçurum var. Sağlık
Bakanlığının bu konuda yeni bir düzenleme yapması gerekmektedir. Bariz
ek ödeme farkları personellerin çalışma azmini düşürdüğü gibi çalışma
barışını da bozmaktadır.
Döner sermayenin bir işletmenin belli bir dönemde elde ettiği kar
olduğunu ve bunun çalışanlar arasında adil bir biçimde dağıtılması
gerekmektedir, Hekim dışı sağlık personelinin Sağlık bakanlığından Döner
sermaye gelirinden maximum pay alabilmelerine yönelik gerekli
düzenlemelerin yapılmalıdır.Hekim dışı sağlık personelinin yıllardır
performansa dayalı döner sermaye uygulamasıyla haklarının yendiğini,
sistemin tamamen doktorların adil olmayan bir oranla daha fazla döner
sermaye payı almalarına yönelik olduğunu, son yapılan katsayı artırımlarıyla ?tabipdışı sağlık çalışanlarına döner sermaye müjdesi?şeklinde basına yansıyan haberlerin tamamen yanlış olduğunu her geçen yıl aldıkları payların azaldığını görmekteyiz..
Hastanelerde elbet kimse çalışmak istemez
bakanlık olarak nasıl bir hale geldik durumunun
bir özeti bir rezilliğidir.bakanlık,tkhk genel
sekreterlikler,thsk,ilsağlık müdürlükleri,ilçe sağlık müdürlükleri,asm
ler,toplum sağlığı merkezleri,diş hastaneleri diye kaç gruba
ayrıldı.böyle oluncada hastanelerde çalışacak kimse kalmadı torpili olan
siyasi,bürakrat, doktor eşleri,bürakrat eşleri,sendika ağalarının
yakınları genel sekreterliklere,diş hast kısaca masa başı yerlere
kaçtılar ya uzman olarak ya masa başı olarak nerde rahat yer var oralara
akın ettiler hastanelerde doktor eşleri ,torpilli kişilerde en rahat
yerlere geçtiler ,bunlarısayılara vurursak en az 50,60 kişi ekarte oldu
,düşünsenize bir lab tek teknisyeni diş hastanesinde ne arar ne iş yapar
kadrosu bile yok pdc de bu nasıl iştir tayin alıp gidebiliyor,birrönt
tek ilçe sağlık müd gidebiliyor röntgen makinesi mi var,vb vb bu tür
örnekleri çoğaltabiliriz.nice hemşire genel sekreterliklere uzman adı
altında geçiş yaptılar ve geri sözleşmesi bitince hastaneye dönüyür
ancak bu kişiler ne serviste ne bağlı oıldugu birimde çalıştırılmıyor
yok neymiş eskiden müdürmüş uzmanmış sorumluymuş artık zor yerlerde
çalışamazmış diyerekten en olmaz yerlerde masa başlarında
çalışıyorlar.sendika ya yakın kişilerde aynı şekilde en rahat yerlerde
çalışıyorlar böyle oluncada hastanelerde iş yükü en gariban kim varsa
personelin üstüne biniyor BU HASTENELRDE KİM ÇALIŞACAK ARKADAŞLAR BU
İŞLERİ HEP TORPİLİ OLAMAYAN KİŞİLER Mİ YAPACAKLAR.Neymiş doktor eşi
serviste çalışamaz neymiş idarecinin akrabası serfviste çalışamaz mış
böyle birsey olur mu yahu.bu kişileri sayıya vurunca en az 100 kişiyi
buluyor,ve bunlar üstünede döner sermayeden %10,15 ödül adı altında
fazladan ödeme yapılıyor.yeni sistemde otelcilik müd olsun ,sağlık
hizmetleri müdürü olsun yardımcıları olsun sözleşmesi bitince yine en
rahat yerlerde çalışyorlar neymiş müdürlük yapmış bunu türkiye geneline
vurunca her 2 senede bir yüzlerce kişi geri hizmette dönüyor iş yapmıyor
anlıyacağınız aynı şekilde adı uzman olan sağlık personelleride aynı
şekilde yapıyorlar eee bu hastenelerde kim çalışacak böyle olursa neden
kimse itiraz etmez bu konuyu sendikaya değilde direk bakan başbakana
cumhurbaşkanına yazmak gerekir,yeter artık personelolmadığından iş yükü
öyle artıkı artık ev yüzü göremez olduk eve gidince elimiz ayağımız
tutmuyor oldu.buna bir çözüm
yolu bulunmalı artık nedir bu adaletsizlik
.hastanelerde döner sermaye kalmadı
artık dağıtılmıyor dağıtan hastanelerde 50 tl 100 tl ancak .o zaman bu
hastanelerin rezilliğini neden çeksin personellerhemşireler saglık
memurları,gider masa başında klimalı odalarda ferah ferah bilgisayarının
başında oturur 8,5 yapar evine gider.ne hastayla uğraşır,ne hasta
yakınıyla,nede doktorlarla .yakında hastanelerde çalışacak personel bulamıyacak
bakanlık